Âdem Safiyyullah’dan bu yana her devrin evliyâsı da var eşkiyâsı da!.. Evliyâsız ve eşkiyâsız bir dünya yok!.. Hayrihi ve şerrihi min allahi teâlâ kanalından geliyor gelişiyor genişliyor bu alan! Bunda bir tuhaflık yok! Herkesin bir dini imânı, herkesin bir mezhebi ve meşrebi var! Artılar eksiler arenası bu dünya! İyi kötü, güzel çirkin, eğri doğru, hayır şer, hep bu alanın armoni ya da harmonisidir! Zıtlar birbirine mühtâc ve müştâkdır! Zıtların ahenginde dönüyor bu devrân!
Hayrın da evliyâsı var şerrin de/ Hayrihi ve şerrihi min allahi teâlâ/ Horlama ve zorlama matah şey değildir/ Lâ ikrâhe fiddîn der Hakk teâlâ/ Hayrihi ve şerrihi min allahi teâlâ!
Dinde ikrâh yok, dinde dayatma yok/ Bunun hep tersini yapan çok mu, çok/ Akıl ve gönül açlığıdır bunlar/ Aşkını gönlünde toplayandır tok!
Herkesin bir huyu suyu var, herkes bu huyu suyuna göre tercih yapar! Meşreb denilen şey budur! Birininki diğerine uymayabilir. Birininki diğerine uyar ya da uymaz! Sen kendine uyanı ara, uymayanı da tanlama, idare et!
Dinin imânın kâvi ise, gönlün ak zihnin pâk ise, sosyal, siyasal ve ekonomik tavrın kitabî bir terimle <
Ruhâniyetine selâm olsun, bu derin ve serin muhtevânın maraşal evliyâsından olan İbrahim Aksarâyî Hazretlerine göre:<
Yâ Selâââm, yâ Selââm, yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
28.8.2022
VE ESLİHÛ ZÂTE BEYNİKÜM: ARANIZI DÜZELTİN
<
Muhammed Esed’e göre, ganimetler Allah’a ve Elçisi’ne aittir ifadesi, savaşta elde edilen ganimet üzerinde kişisel olarak hiçbir savaşçının hak iddia edemiyeceğini bildiriyor; zîrâ, ganimet kitabta ve sünnette, Kur’an’da ve Hazreti Peygamber’in uygulamalarında yer alan ilkelere göre kamu malıdır ve İslâmî devlet ya da cemâat yönetimi tarafından kamunun yararına kullanılır. (Kur’an Mesajı 1/320) İmâm Ali Mürteza Hz.’lerinin karar kıvamı da budur. Halâl ve tayyib (Enfal 69) yasal ve temiz olan da budur!
Kamunun yararına kullanılması gereken ıslâh-ı zât-i beyn/ arayı düzeltme; sosyal siyasal ve ekonomik ilişkileri sağlıklı hâle getirme işlemi, herkes için, her millet ve devlet için, ama özellikle de bilhassa Türkiye ve Suriye için kaçınılmaz bir farz vâcib ve sünnettir! Müstehabdır mendubdur ve mübahdır!
Bütün taraflar için toplumsal hatta çoğunsal arzu budur! Yeter ki (Daru’l Erkam) olsun ülkemiz ve ıslâh-ı zât-ı beyn/ arayı düzeltme olsun ilkemiz. Öyledir zaten elhamdülillah. Evrensel barış bilgesi Yûnus’umuzun diliyle:
Kimseye kin tutmazız biz/ Kamu âlem birdir bize ……. Ağyar dâhi dostur bize!
* * *
Kimsenin dinine tâ’n etmeziz biz/ Din tamam olıcak doğar muhabbet!
Yâ Selâm!
HAYY’DAN HÛ’YA HAYATIN/ VARDIR İKİ YAKASI
Bu şârın sultânı var/ Cümleye ihsânı var/ Sultân ile bilişen/ Yoğ iken vara benzer!
Miskin Yûnus
<
Allah’ın sıfatı olan hayatın öte yakasından beri yakasına geldik. Hepimiz evvel âhir zāhir ve bātın olan Allah için Allah’dan geldik!
Özgün işaret: İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn! Hepimiz Allah içiniz ve yine ona döneceğiz! Bakara 2/156
Özgün işaret: Ve mâ halaktü’l cinne vel inse illâ li ya’büdûn! İnsanları ve cinleri bana kulluk etsinler/ benimle uyumlu olsunlar, bana halifelik etsinler diye yarattım/yârettim! Zâriyât 51/56
Özgün işaret: Küllü nefsin zâikatü’l mevt sümme ileynâ türceûn! Herkes tadacak ölümü, sonra bize döneceksiniz! Ankebut 29/ 57
Özgün işaret: Kul yâ ıbadiyellezinesrefû alâ enfüsihim, lâ taknetû min rahmetillah, innallahe yagfiru’z zünûbe cemîa, innehu hüve’l ğafuru’r rahîm! Şunu söyle, ey kendilerini çarçur eden israf eden kullarım! Umut kesmeyin rahmetinden Allah’ın! Allah bütün günâhları bağışlar, o var ya o çooook bağışlayıcı ve esirgeyicidir! Zümer 39/53
Özgün işaret: Selâmun aleyküm ketebe rabbuküm alâ nefsihi’r rahmeh! Selâm/esenlik size, rabbiniz rahmetini kaçınılmaz farz kıldı, borç edindi kendine! Enam 6/54
Özgün işaret: Selâmun aleyküm tıbtüm fedhulûhâ hâlidîn! Selâm/esenlik size temizsiniz hoş geldiniz, ilelebed buyrun! Zümer 39/73
Selâmun alâ menittebea’l hüda! Selâm/esenlik, Hüdaya/doğruya uyana! Tâhâ 20/47
<
Es Selâm ve’s Selâm yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
14 Ağustos 2022
NÛRİYYE DE BİR YOL YÖNTEM
Üstâd Said Nûrsî <<şerîat, tarîkat yoldur varana/ hakîkat mârifet andan içerû>> dörtlemesinin hiçbirisine karşı değildir. Üstâdın bu konulardaki kısmî muhalefet şerhi, devrin devrânın/ zor zamanların zarûretleriyle ilgilidir. Zarûret mahzûratı izâle eder.
Tarîkat ve tasavvuf, letâfet zarâfet/ estetik ile ilgili bir yol ve yöntemdir. Üstâd Nursî’nin bir zamanlar, millî ve manevî değerleri celse celse ceste ceste yakıp yıkarak yerine âtılı ve bâtılı koyan mudil mazharlarının şerde şirnedikleri yıllarda; zaman tarikat zamanı değil gibilerden bir şey söylemesi, şimdi estetikle uğraşacak zaman değil anlamını içeren kişisel bir yorumdur. Müctehid ictihâdında yanılmaz diye bir şey yok. Yorum durumu bağlamaz. Nur külliyâtında <
Nur risâleleri de aynı bağlamda çok nezih farklı tavırlar içeren etkin bir yol ve yöntem faaliyetidir. Nur şakirdliği de bir Nûriyye dervişliğidir. Üstâd da Kādiriyye’nin Nûriyye kolunun pîridir önderidir. Değil midir!?! Şaşılacak taşılacak tuhaf karşılanacak bir şey yok bunda. <
Herkes birbirine şık/ Herkes birbirine şok/ Kimsenin kimseye diyeceği yok/ Herkesin herkese diyeceği çok!
Hayrihi ve şerrihi minallahi teâlâ ufuklarından rûzigâr alan ve tekrarı olmayan tecellîler harmanında şık olan da bu, şok olan da bu! Yâ Nûr yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
10 Ağustos 2022
MUHARREMDİR HER ŞEY AĞLAR/ MEŞHEDDE BOZULDU BAĞLAR
Muharremdir, kamer mahzûn, güneş me’yûs kan ağlar/ Felek serkeşte mebhût hayrete dalmış cihân ağlar!
Cefâ-yı Şâh-ı mazluma tahammül etmeyip dağlar/ Ezelden gözlerinden âblar olmuş revân ağlar!
Kesildi her tarafdan su, sabîler gül gibi soldu/ Su ağlar, selvi ağlar, bahçe ağlar, bâğıbân ağlar,
Bozuldu gülşen-i bâğ-ı risâlet hār ile doldu/ Gül ağlar, bülbül ağlar, lâle ağlar, erguvân ağlar,
Bilinmişdi ki o yerler serencâm-ı şehâdetdir/ Bilinmişdi ki o yerden geçilmez hānedân ağlar!
Bu hāle ağlayan gözler görür elbet de dîdârı/ Bunun gâfilleri ağlar, muhakkak câvidân ağlar!
Belâ-yı Ehl-i Beyt’i yazmağa imkân mı var, aslâ/ Söz ağlar, söyleyen ağlar, kalem ağlar, yazan ağlar!
İki göz oldu a’mâ ağlarım ey Kurret-ül ayn/ Kemâlî sûz-i derdinle nihân ağlar, ayân ağlar!
Osman Kemâlî
***
Şunu demiş bu bağlamda/ Sırlı ârif Eşref Ede: Kerbelâ vak’asının zuhûrunun hıkmeti hakîkî müslümanların sahtelerinden tefrik edilmesi içindir.” (Ahmed Yüksel Özemre: Üsküdar’ın Üç Sırlısı sf. 40)
Mevlevî Fasîh Ahmed Dede’ye göre:
Bu mâtemde olan, derd ile hicrâna devâ olmaz/ Bu feryâd-ı Hüseynî’dir. Buna uşşâk, nevâ olmaz.
Hasan ile Hüseyin’dir ol Resûl’ün kurretü-l aynı/ Sevenler âl-i evlâdın eşiğinden cüdâ olmaz.
Tevellâsın, teberrâsın bilen uşşâka aşk olsun/ Tarîkatta budur erkân; buna illâ ve lâ olmaz.
Vukuât-ı Hüseyn-i Kerbelâ’nın mâtemengîzi/ Semâ vü hâme vü savt ü hurûf ile edâ olmaz.
Fasîhâ, nüh felek yâkut ü rümmân ile pür olsa/ O mihr-i âlemin bir katra kānına bahâ olmaz.
Yâ Hannân yâ Mennân yâ Selâm!..
7 Ağustos 2022
UMUT KESME RAHMETTEN/ LÂ TAKNETÛ PANİK YOK/ VAR İSE GÖNLÜNDE FER/ SABIR SEBAT HEP ZAFER
Andolsun asıra, insan hüsranda! Hakkı hukuku öneren ve hep sabrı öngören sâlihler müstesnâ, gâfil ziyânda!
Urfalı Hıkmet Efendi’ye göre: Gelenler cümle esrâr-ı cihândan bîhaber gelmiş/ Bilen esrârını, nâm u nişândan bîhaber gelmiş/ Olanlar vâkıf-ı esrâr, hâmûş olmuşlar/ Bu hıkmethâneye cümle beyândan bîhaber gelmiş!..
***
Kırk yıllık nîmet devrinden sonra ağır külfet dönemine gireceği bildirildiği zaman, Eyyûb Aleyhisselâm, Hz. Cibrîl’e şunu söylemiş: Yâ Cibrîl! Bu da her zaman gelmeyen bir nîmetdir! Bu nîmet de her zaman herkese nasîb olmaz!..
***
Evhadûddin-i Kirmânî’ye göre: Merd kendi işinde âvâre olabilir/ Çârenin kendinde olduğunu çok iyi bilir/ Kimseyle uzlaşamayan kişi nâmerddir/ Merd oğlu merd herkesle uzlaşabilir!
***
Sosyal siyasal ve ekonomik bağlamda cömertlik, müstesnâ bir özellikdir! El mû’minu ye’lefü ve yü’lefü… Geçinen ve geçinilen kimse mü’min… Hârika bir haslet, hârika bir merdlik ve cömerdlik bu! Bunun zıddı cimrilikdir/ pintilik!
Şunu söyler bu bağlamlarda Hayyam: Hakk ergeç cimrilerin hakkından gelir/ Cehennem ateşleri onlar içindir/ Ne der, dili inciler saçan peygamber/ Cömerd gâvur cimri müselmândan yeğdir!
Yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
3 Ağustos 2022
MEHLEDAŞA ES SALÂ!
Kapris kanyonlarında, us bendeeee/ akıl bende, yakıla ihtiyacım yooook! Ben haklıyım, ben farklıyım! Başka şeye hâcet yok tarzında çılgınca çığlıklar atarak voltran dansı yapmanın; kaktüs ormanlarında kelebek valsi yapmaya özenmekden özge bi öznelliği yok! Herkesin bi aklı fikri var genelde. Herkes haklı herkes farklı kendince. Bu çok ince, akıl fikir ermez buna. Şu özgürlük sakızını da fazla çiğneme, hevâîlik yapar insanda. İnsanın aklını fikrini, aşkını meşkini kördüğüm eder.
Aklını başına, aşkını gönlüne topla mehledaş!
Hevâîlik özgürlük değildir, arzulara köleliktir. Felsefe hevâîlik değil, Hakîm’in hıkmetine râm olma gayretinin hayretidir! Bu hayret ve gayretin içinde, ulvîlik süflîliğin, süflîlik ulvilîğin sotasında hep fırsat kollar!.. Özün gürse özgür olabilirsin; özün gür değilse, hevâîliğinin hamallığında gezer tozarsın!
Akıl herkesin kendi Cibrîlidir mehledaş! Cibrîl müntehânın sidresine, nihâyet sandığın başlangıcın sınırına kadar götürebilir seni!
Ruhâniyetine selâm olsun, herkese hepimize bu bağlamda şunu söyler Kemalî:
Bir kıla mâlik misin kendi vücûdun sandığın/ Cümle a’zâ-yı vücûdun bir emânettir sana!
Derseler allâmeyi cihân, eyleme da’vâ-yı ilm/ En nihâyet sandığın bil ki bidâyetdir sana!”
Dörtkapı ve kırkmakam hukûku bu hoş muhtevâyı herkese farz kılar! Aklını başına, aşkını gönlüne topla mehledaş!
Bir de Hayyâm’ı dinle bak ne diyor:
Seni isbâta a Rabbim, benim aklım mı yete/ Yapılan şey, el açıp göklere yardım dileme/ Kavramak hiç seni mümkün mü yetersiz us ile/ Kimse bilmez o büyük zâtını senden özge!”
Bilirsin sen, bilirsin/ Hepsini sen bilirsin/ Muamma şu ki bunda/ Kendine sen edersin!
Yazık etme kendine/ Takılma şu bendine/ Önü sonu yok devrin/ Ahrâr olabilirsin!
Es salâ ki es salâ/ Mehledaşa es salâ/ Hıkmeti kabz edinen/ Mehledaşa es salâ!
Bana sana ona, bize size onlara, herkese ve hepimize bütün kiplerin bîreylerine yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
31 Temmuz 2022
ÜSTAD NURSÎ’DEN NÛR-I BEYZA İNCİLER
Kadiriyye’nin Nûriyye kolunun pîri olan Üstad Said Nursî (1876-1960) İslâm/barış ve esenlik medeniyetinin ana emel ve temelleri olan şeriat/hukuk, tarîkat/yol yöntem, hakîkat ve mârifet bağlamında çok net, berrak ve tâvizsiz bir fütüvvet sultanıdır.
Ruhâniyetine selâm olsun, Hazret çok merd, cömerd ve civanmerd bir mücâhiddir. Çok derinlikli bir tefekkür/düşünce ve taakkul/aklı doğru kullanma kahramanıdır. Mütefekkirdir! İlm-i kelâm âlimidir. İlmi ile âmil, kâmil, sosyalitesi yüksek korkusuz bir zât-ı âlîdir. Nefsine/kendiliğine karşı son derece zâhiddir. Kavî bir kalem ve kelâm adamıdır. Risâle-i Nûr Külliyâtı ana başlığını taşıyan pek çok eseri vardır.
Üstad’ın ünlü “Sözler”inden bir buket sunmak istiyorum bugün sizlere. Her zaman her yerde size bize hepimize lâzım elzem sözler bunlar:
Allah’ın rahmetinden fazla rahmet edilmez! Allah’ın gadabından fazla gadab edilmez! Öyle ise işi bırak o Âdil-i Rahîme! Fazla şefkat elemdir, fazla gadab zemime!.. (sf. 673)
* * *
Niyet ve bakış temizliği, âdetleri bile ibâdete dönüştürür! (sf. 674)
* * *
Zaman olur ki nimet yokluğu bile nimet olur! Her musîbetin bir nimet tarafı vardır! (sf. 675)
* * *
Büyüklenme, küçülürsün! (sf. 676)
* * *
Kâinattaki zevâl, firak ve adem zâhirîdir! Hakikatte firak yok, visal var! Zevâl ve adem yok, teceddüd var! Ve kâinatta her şey bir nevi bekâya mazhardır!
Yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
23 Temmuz 2022
RAHMETLİ RÂSİM ÂBİ/ HİCRET ETTİ UKBÂYA
Osman Kemâli Efendiye göre : Men aref sırrın duyub Mevlâsına vârın veren/ Hâdim-i insan olan, insan geliiir insan gider!
Böyle bir insandı, Özdenören Râsim âbi!
Mûtû kalbe entemûtû sırrına eren, diri geliiir diri gider!
Böyle bir diriydi, Özdenören Râsim âbi!
Ölmeden önce ölme diriliğine ulaşan ve yaşayan insan! Her şeyi özden ören ve özden gören bir insan!
Hayatın iki yakası, öte yakası ve beri yakası arasındaki geliş ve gidiş trafiği öylesine yoğun ki, Yahya Kemâl Bey’in zevk-ı selîmi ile coşup taşarak: Evvel giden ahbâba selâm olsun erenler, diyesi geliyor insanın!
Aynı zevk-ı selîm içre Üstad Necib Fazıl’ın şu mısraları geliyor gönül ekranına anında: Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber/Hiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber!
Allahuekber! Mısrîce bir mânâ ile, essalââââ ki essalââââ!
Essalâ, herkim gelir bâzâr-ı aşka, essalâ/ Essalâ, herkim yanar nâr-ı aşka, essalâ!
Bu aşkla yandı tutuştu, Özdenören Râsim âbi hep!
Hayatın bu geliş ve gidiş trafiği içerisinde, şunu söylemiş vaktiyle Amîkî:
Canlar çekilip Hazreti Mevlâ’ya giderler/ Sular gibi kim cânıb-i deryâya giderler!
Ervâh Amîkî, çekilip Kâf-ı bekâya/ Morğân-ı fenâ, âlemî ukbâya giderler!
Böyle gitti ukbâya, Özdenören Râsim âbi!
İnnâ lillâhi ve innâ ileyhî râciûn.
Ona yolluk, üç ihlâs bir Fâtiha! Yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
24 Temmuz 2022
MAKSAT HÂSIL OLDU ELHAMDÜLİLLAH
Vaktiyle Taksim Maksem Câmii konusunun tartışıldığı yıllarda, toplantılarda, gündeme katkıda bulunabilmek amacıyle şu içerikte bir yazı kaleme almıştım Milli Gazete’de:
Taksim’e öyle bir câmi yapalım ki, mâbedin mîmârî estetiği karşısında muhalifler bile mest olarak, hayrân ve sergardân kalarak; helâl olsun, helâl olsun, desinler!
Benim tasarımım şuydu:
Doğal bir krater göletini andıran tersine çevrilmiş kâsemsi bir kubbe ve kubbecikler… Ve serin selvileri andıran bir minare… Göletin kenarlarından sarkan doğal sarmaşıklar ve onlarla beraber barışık olan çok çeşitli bitkiler arasından değişik frekanslarla şarıldayan şırıldayan sular aksın zemindeki dönüşüm haznesine…
Sizler ne dersiniz, nasıl bir tasarım hayal edersiniz bilmem amma, doğal bir krater göleti şelâlesini andıran böyle bir mâbed Taksim’e Maksem’e çooook yaraşır ve yakışır diye düşünüyorum ben…
***
Benim romantizmime aldıran ve el kaldıran pek olmadı galiba o zaman. Masrafı ağır ve geleneğe yağır düşen bir projeydi bu belki ammaaaa! câiz olmaz bir şey de değildi doğrusu!
Neticede, son tahlilde, gelenek yeniliğe ağır bastı ve bugünkü şirin mâbed şenlendirdi Taksim’i elhamdülillah.
Tebrikler ve teşekkürler herkese/ Maksat hâsıl oldu elhamdülillah!
Taksim’de câmiye ihtiyaç vardı/ Maksat hâsıl oldu elhamdülillah!
Yakıştı Taksim’e Maksem Câmii/ Maksat hâsıl oldu elhamdülillah!
Mâbedler ve benzer yapılar her durumda toplanma mahallidir. Her durumda lâzım elzem mekânlardır. Taksim Maksem Câmii’ne karşı olan gezi eşkiyaları bile câmiye sığındılar Dolmabahçe’de vaktiyle.
Allahuekber, Allahuekber/ Maksat hâsıl oldu elhamdülillah!
Yâ Selâm!
Mustafa Özdamar
20 Temmuz 2022